"Hayvancılıkta Kazandıran Fikirler"

  • Aralık 05, 2020 Mustafa Erayman

    Yem bitkilerinin otlatılması veya biçilmesi sonucu çiftlik hayvanların diyetine sunulan kaba yemler, hayvancılığın dolayısıyla tarımın can damarıdır. Yemin verimi kadar kalitesi de önemlidir ve yem kalitesi hayvanın türüne göre değişiklik arz eder. Bugünkü konumuzda yem bitkilerinin kalitesi ve hayvan türüne göre kullanılabilirliğindeki farklılardan bahsedeceğiz. Dünyada konunun uzmanlarının da görüş ve çalışmalarına yer vereceğiz bu incelememizde.

    Kalite ve kullanıcı dostu yaklaşımlar hayvancılık için de geçerlidir. Yem bitkilerinin kalitesi ve kullanılabilirliği; tüketilen bitki örtüsü miktarını, hayvan vücut ağırlığı artışlarını ve üreme başarısını da etkiler (1). Bu yüzden verilen yemin içeriği hakkında bilgi sahibi olmak şarttır. Yem içerikleri bitki kompozisyonu, sulama, gübreleme, coğrafya ve iklim şartları, biçme ve/veya otlatma zamanı ve şartlarına göre büyük değişim gösterir. Örneğin yüzün üzerinde yem bitkisi türünü ve 30 ülkeyi kapsayan bir çalışmada daha sıcak iklimlerde yetişen yem bitkileri veya otların genellikle sindirimi daha zor olan daha yüksek oranda lif içeren daha düşük kaliteli kaba yem ürettikleri kanıtlanmıştır (2, 3). Brezilya’da yapılan bir çalışmada Kasım ayında ekilen şeker sorgumun Mart ayında ekilen diğer sorgum türlerine göre daha sindirilebilir olduğu bulunmuştur (4). Öte yandan aynı yemin kullanışlılığı beslenen çiftlik hayvanının türüne göre de değişir. Özellikle geviş getiren hayvanlar olarak benzer sindirim sistemine sahip sığır ve koyunların yemlerden faydalanma oranı yemin türü ve kalitesine göre değişmektedir.

    kaba yem, hayvan türü
  • Şubat 08, 2018 Mustafa Erayman

    Tek yıllık Reygras (Lollium multiflorum) sindirilebilirliği, yüksek besin içeriği ve serin iklimlerde de yetişebilmesi nedeniyle dünyanın en kaliteli yem bitkilerinden birisi haline gelmiştir. Sadece A.B.D.’de 10 milyon dekar arazide tek yıllık reygras ekimi yapılmaktadır (1). Türkiyede de reygrasın ekim alanı hızla artmaktadır.

    Tek yıllık reygras uzun bir yetişme mevsimi aralığına sahip olup, çabuk yetişmesi, otlatılabilmesi ve diğer serin iklim bitkilerine göre daha verimli olması nedeniyle de geniş coğrafyalarda tarımı yapılabilmektedir (2). Yağışlı ve rutubetli iklim şartlarında veya sonbahar biçiminden sonra reygrasın kuru ot olarak muhafazı zor olmaktadır. Bu nedenle reygrasın silaj olarak değerlendirilmesi daha avantajlıdır.

    Reygrasın çok yıllık çeşitleri de vardır bunların desin değerleri tek yıllık olanlarla benzerdir ancak tek yıllık reygrasların verimi çok yıllık reygraslara göre oldukça fazladır (3). Diğer yandan tek yıllık reygraslar hastalık ve zararlılara dayanıklı olup hayvanlar tarafından iştahla yenen bir ottur, üstelik diğer buğdaygil ve baklagil yem bitkileriyle karışık ekimi de mümkündür  (4). Diğer yandan toprağın altındaki sert fragipan tabakasının parçalanmasını sağladığından kendinden sonra ekilen ürünler için iyi bir ön bitkidir (5).

    efsane yem bitkisi, reygras, reygrass
  • Nisan 24, 2021 Mustafa Erayman

    Bugün yeni bir teknolojiden bahsetmek istiyorum. Aslında değişik dalga boylarındaki ışık huzmelerinin tohum ve bitki gelişimine katkısı eskiden beri bilinmektedir. Ancak son yıllarda Hollandalı bilim adamları GROW adlı bir projeyle tarla kenarlarına dikey olarak kurulan bitki gelişimi için uygun dalga boylarındaki mavi, kırmızı ve kızıl ötesi (ultraviole) ışık kaynaklarını tarlaya vererek verim ve kalitede artış yanında hastalık ve zararlı ilaçlamalarına karşı %50’ye varan tasarruf sağladığını belirtmişlerdir. Çevreci dostlarımızı oldukça heyecanlandıracağa benzeyen bu sistem yaygın hale gelirse çevre dostu ve daha az girdi ile daha çok ürün elde etmek mümkün olabilir. Yapılan ilk öncü çalışmaların biri 20 dekarlık (20000 m2) pırasa tarlasında denenmiş ve oldukça başarılı sonuçlar elde edildiği ve gelecek için ümit var bir teknoloji olduğunu söyleyen kaynaklar çok. Suya, sabuna ve ilaca dokunmadan sadece ışıkları bitkilerin üzerine salmak ve verimliliği artırmak müthiş olacak. Şunu da unutmamak lazım bu teknoloji gübre kullanımını ortadan kaldırmıyor ama bitkilerinizin gübreden yararlanmasını artırıyor ve ışık alan bitkilerin köklerini de geliştiriyor.

    bitki
  • Haziran 25, 2021 Mustafa Erayman

    Son yıllarda çiftçilerimizin ilgisini çeken silajlık veya ot tipi sorgumun ekimlerinde ikiz sıra şeklinde sıralar oluşturulduğunda dekara yeşil ve kuru ot miktarı önemli ölçüde artırılabilir.

    Aslında ikiz sıra yöntemini soya fasulyesi, yer fıstığı vb. birçok çapa bitkisinde de uygulamak mümkündür.

    Genelde mısır ve sorgum için havalı mibzerler kullanılmaktadır.

    Sorgum için mibzer plakalarındaki delikler biraz daha küçük olmalı (<2 mm) ki ekimde problemler olmasın.

    Bu nedenle sorgum ekecekseniz pancar, susam, biber gibi tohumlar için kullanılan plakalar kullanılabilir.

    Genelde havalı mibzerlerin sıra arası mısıra göre 70-73 cm civarında ayarlıdır.

    Bu mesafede silajlık mısır için dekara 7000- 10000 bitki (sıra üzeri mesafe 15-25 cm), sorgumda ise 20000- 30000 kadar bitki (sıra üzeri mesafe 5 cm) düşmektedir.

    Aslında silaj için sıra arası 45-50 cm daha uygundur ama mibzeri buna ayarlamak her zaman mümkün olmayabilmektedir.

    Dekardaki bitki sayısını artırmak için yapılan pratik uygulamalardan biri de ikiz sıra yöntemidir.

    Bu yöntemle ortadaki iki sıra bir birine daha yakın ekilmektedir.

    Benim genelde tavsiye ettiğim 70 cm sıra arası ekim yapılırken mibzer ayarı da yapmak istemezseniz ekilen sıranın 10-20 cm yanından ikinci bir ekim yapılabilmesidir.

    Böylelikle birim alana düşen bitki sayısı az bir ilave yakıt masrafıyla iki katına çıkarılabilir.

    mısır, sorgum, tarım
  • Şubat 06, 2020 Mustafa Erayman

    Humik maddeler olarak adlandırdığımız humik asit, fulvik asit, humat, humus, humin gibi organik maddeler toprak verimliliği ve bitki beslenmesinde hayati önem taşımaktadır.

    Yeteri kadar humik madde içeren topraklarda yetişen bitkiler sıcaklık, kuraklık, tuzluluk, hastalık ve zararlılar gibi çevresel streslere karşı daha dayanıklı olup daha sağlıklı büyüyerek yüksek verim sağlarken, bitkiler böylelikle daha kaliteli gıda ve yem üretirler.
    Kısaca karmaşık organik bir yapıya sahip olan humik maddeler dünyada hayat döngüsünün önemli bir parçasıdır. Bu makalemizde de çevre dostu organik humik maddelerden humik asit (HA) ve fulvik asitin  (FA) sürdürülebilir tarım açısından ne kadar elverişli olduğu bilimsel çalışmalar ışığında açıklanacaktır.
    Verimli bir toprak %2-8 arası organik madde içermelidir ancak çoğunlukla bu oran %2’yi geçmez. Genellikle kumsal yapıdaki asidik ve yıkanmış topraklardaki organik maddeler bitki artıkları ve fulvik asitten ibarettir. Nötr pH ya da alkalin topraklardaki organik maddeler de humin ve humik asit formu bulunmaktadır.
    Yapılan bir analizde doğal humik asitlerde 60’tan fazla faydalı mineral element bulunduğunu ortaya koymuş olup bu maddeler canlılar tarafından kolaylıkla kullanılabilmektedir.

    humik, fulvik, asit, verimlilik
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.