"Hayvancılıkta Kazandıran Fikirler"

  • Nisan 23, 2021 Eşref Şekerli

    Ot silajı konusunda dikkat etmemiz gereken bazı detaylar bulunmakta.

    • Öncelikle kuru madde 35’in altında olmamalı, bunu sağlamak için bahar ayında biçilen otlar bir miktar soldurulmalı. Soldurma süresi standart değildir otun kıvamı önemlidir.  İlk biçildiğinde kuru madde %25 civarındadır. 
    • Hava şartlarına göre bazen 1 saatte bazen 10 saatte istenilen otuz beş kuru madde seviyesine gelebilir. Sıklıkla takip edilerek uygun zaman kollanıp paketleme yapılmalı.
    • Mısır Silajında 30’un altında olmamalı diyoruz bu değer ot silajında ise 35’in altında olmamalı . 40’ın üzerinde olursa da içerisinde oksijen kalma ve bozulma ihtimali artar.
    •  Tarladan direk olarak ayakta biçilen Silajlar İstenilen kuru madde seviyesini yakalaması 35’in altına düşüyor 30’un altına düşmesi durumunda ise bozulma riski artar ve paketleme kalitesi düşer
    • Mısır Silajından farklı olarak parça büyüklükleri üç santimin altında olmamalıdır. Beş santimden daha büyük parçalar ise yine içerisinde oksijen kalma ihtimalini artırır.
    • Rulo paket yapacaksanız çok bıçaklı makinaları tercih etmeniz gerekir. İri doğranmış parçalar yem vagonlarını tahrip eder, fazladan mazot yakmanıza sebep olur, makinanızı tıkar, kaba partiküller kuru madde tüketimini azaltır.
    • Çok ince doğranmış malzemeler ise geviş getirmeyi negatif yönde etkilediği için tercih edilmez
    • Direk ayakta yapılan silajlar  düşük kuru maddeli olduğu için koridor içerisinde tabanından su akıtır.  Paket yapılırsa paketler kaz yumurtası gibi olur tabanından su akar. Kötü kokular şekillenir, küf maya mantar oluşumu hızlandırır.
    • Ot silajında iyi sıkıştırma 35 kuru maddeyi yakalama ve olgunlaşma hızını artırabilmek için BAKTERİ KULLANMALISINIZ.
    • Özellikle ot silajları üst üste konularak birbirlerine bitişik halde istif yapılmamalıdır.

    ot silajı, silaj, ot
  • Haziran 28, 2021 Mustafa Erayman

    Yurt dışı borsalarında son bir ayı aşkındır mısır ve soya fiyatları %20 gibi büyük bir düşüş yaşadı.

    A.B.D.’de yüksek mahkemenin kararı da biyoyakıt kullanımının gevşetilmesi yönünde oldu bu da soya ve mısır fiyatlarının önümüzdeki günlerde de düşmeye devam edebileceği şeklinde algılanabilir.

    Tabi ki ihtimal de olsa ülkelerin ithalat ve ihracat rejimleri bu fiyat dalgalanmasının yönünü de değiştirebilir.

    Ancak şu andaki görünüm düşüşün süreceği gibi.

    Soya ve mısır en önemli hayvan yem katkı maddelerinden ve yemdeki protein ve enerjinin büyük bir kısmı bu ikisi tarafından karşılanıyor.

    Fiyatların düştüğü son bir ayda hayvan üreticilerinin yem fiyatlarındaki artış çığlığı azalmadığına göre yem firmalarının fiyatlarda herhangi bir ayarlama yapmadığı anlaşılıyor.

    Son günlerde vatandaş kurbanlık bulamaz oldu.

    Çiftçilere sorduğumuzda maliyetlerdeki (maliyetin %70-80’i yemdir) fahiş artışa karşın et ve süt fiyatlarının tatmin edicilikten çok uzak kalmasından dolayı hayvanları önceden kesime gönderdiklerini söylüyorlar.

    Bana göre yemciler bindikleri dalı kesiyorlar.

    Türkiye’de büyükbaş hayvan üreticilerinin çoğu küçük işletme.

    İşletmelerin %70’e yakını on veya daha az hayvana sahiptir.  Bu tür çiftçiler fiyat dalgalanmalarından etkilendiğinde ya yemi kesiyor ya da hayvanlarını. İkisi de hem üreticiler hem de ülkemiz için zarar.

    Bu konuda söylenecek çok söz var ama artık söylem değil eylem zamanına geçilmesi gerekiyor.

    mısır, soya, yem, fiyat
  • Nisan 28, 2020 Mustafa Erayman

    mısır, mısır sılajı, sılaj
  • Mart 05, 2021 Mustafa Erayman


    Mısırlar birçok bölgede ekildi ve toprak yüzeyini gördü tabi ki ekmeyen yerlerde var. Bu yıl mevsim serin gitti o yüzden çıkışlar biraz zaman alabiliyor. Ekim yapmadıysanız fide ve kök çürüklüklerine karşı tohum ilaçlama bir miktar koruyuculuk sağlar ancak bu serin ve nemli havalar hastalıklar için de uygun bir ortam o yüzden tarlanızı sık sık ziyaret edin. Çökerten veya kök çürüklüğü mısır fidelerini tehdit eden önemli hastalıklardır. Özellikle drenaj sorunu olan tarlaların su tutan nemli bölgelerinde Phytium ve Fusarium kaynaklı kök çürüklükleri çok sık görülür. Rhizoctonia kök çürüklüğü ise değişik şartlarda karşınıza çıkabilir. Tarla ziyaretleriniz sonunda yaygın olarak fidelerin kök ve kök boğazında anormallikler görünüyorsa mutlaka en yakın bitki koruma bayiine gidip fungusit tavsiyelerine başvurun. Diğer yandan elemental bakırlı sıvı gübrelerle (Örneğin CoppaFort ®) diğer mantari hastalıklara karşı da koruyuculuk sağlayabilirsiniz.

    mısır, fide, hastalık, zararları
  • Haziran 16, 2021 Mustafa Erayman

    Önce maralfalfa otu (Pennisetum hybridum)  hakkında kısa bir bilgi verelim:

    • -          Çok yıllıktır her yıl ekim gerektirmez eknomik ömrü iyi bakıldığı takdirde 20-30 yıl sürüyor
    • -          Çelikle üretiliyor ve dekara 4000 ile 16000 arasında çelik dikilebiliyor bölgeye göre.
    • -          Protein oranı biçim zamanına göre kuru maddenin %4-8 oranında değişmektedir.
    • -          Yılda 2 ile 6 arasında biçim alınabilir. Biçim sayısı azaldıkça ottaki veya silajdaki protein oranı da azalmaktadır.
    • -          Su ve sıcaklığa tepkisi gayet iyi su ve yüksek sıcaklık gelişimi artırıyor.
    • -          Daha çok tropik ve ılıman iklimlere alışkın -3 ile -8 °C civarındaki soğuklar bitkiyi öldürebiliyor
    • -          En yüksek kaydedilen verim Tayland ve Brezilya iklimlerinde yılda dekara 7-8 ton kuru ot vermiştir. Bu da takriben 15-20 ton yeşil ota eşdeğerdir.
    • -          Ekonomik verim eşiğine 3-4 yılda ulaşılabiliyor.

    marafalta
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.